Epidemiyolojik çalışma tasarımları, popülasyonlardaki sağlık koşullarının dağılımını, belirleyicilerini ve kontrolünü araştırmak için temel araçlardır. Araştırmacıların maruziyetler ve sonuçlar arasındaki ilişkileri anlamalarına yardımcı olurlar ve genel olarak iki kategoriye ayrılırlar: “gözlemsel” ve “deneysel” çalışmalar.
Gözlemsel çalışmalar, araştırmacının müdahale etmediği, bunun yerine doğal varyasyonları gözlemlediği çalışmalardır. Bunlar kesitsel, kohort ve vaka kontrol çalışmalarını içerir.
Kesitsel çalışmalar, hem maruziyeti hem de sonucu tek bir zaman noktasında değerlendirir. Yaygınlığı tahmin etmek ve ilişkileri belirlemek için kullanışlıdırlar, ancak nedensellik kuramazlar.
Kohort çalışmaları, zaman içinde birey gruplarını takip eder ve belirli bir faktöre maruz kalanlar ve maruz kalmayanlar arasındaki sonuçları karşılaştırır. Maruz kaldıktan sonra hastalık geliştirme riskini anlamak için idealdirler. Prospektif kohort çalışmaları sağlıklı bir popülasyonla başlar ve onları ileriye doğru takip ederken, retrospektif kohortlar tarihsel verilere bakar. Kohort çalışmaları, çoklu sonuçları ve nadir maruziyetleri incelemek için etkilidir.
Vaka kontrol çalışmaları, risk faktörü olabilecek geçmiş maruziyetleri belirlemek için bir hastalığı olan bireyleri (vakalar) olmayanlarla (kontroller) karşılaştırır. Retrospektiftirler, bu da onları nadir hastalıkları veya uzun gecikme süreleri olan hastalıkları incelemek için faydalı kılar. Katılımcıların geçmiş maruziyetleri doğru bir şekilde hatırlamayabilecekleri hatırlama yanlılığı gibi önyargılara eğilimli olabilirler.
Deneysel çalışmalar, özellikle randomize kontrollü çalışmalar (RCT’ler), katılımcıları bir tedavi veya plasebo almaları için atamak gibi araştırmacıların aktif müdahalesini içerir. RCT’ler nedensellik oluşturmak için altın standart olarak kabul edilir, çünkü randomizasyon yanlılığı ve kafa karışıklığını en aza indirir. Klinik araştırmalar, yeni ilaçların veya tedavilerin etkinliğini değerlendirmek için kullanılan yaygın bir deneysel çalışma türüdür.
Her çalışma tasarımının güçlü yönleri ve sınırlılıkları vardır. Gözlemsel çalışmalar belirli sorular için genellikle daha kolay ve daha etiktir, ancak RCT’ler nedensellik konusunda daha güçlü kanıtlar sağlar. Uygun bir tasarımın seçilmesi, araştırma sorusu, etik hususlar ve kaynak kullanılabilirliği gibi faktörlere bağlıdır.
Kalsiyumun bir kadının kemik ağırlığı üzerindeki etkisini test etmenin bir örneğini düşünün.
İdeal bir çalışma tasarımında, aynı kadın iki senaryoda gözlemlenecektir – biri kalsiyum takviyesi aldığı ve diğeri almadığı.
Bu koşullar altında, kalsiyum takviyesi dışında tüm biyolojik yönler sabit kalır.
Sonuçlar bu iki koşul arasında farklılık gösterirse, kalsiyum alımının tek başına onları etkilediği sonucuna varılabilir.
Bu ideal çalışma modeli, yaş gibi kafa karıştırıcı değişkenleri ortadan kaldırır. Örneğin, bu çalışma tasarımı, kemik ağırlığı üzerinde yaşa bağlı hiçbir potansiyel etkinin kalsiyum takviyesinin etkileri ile karıştırılmamasını sağlar.
Bu model, iki özdeş kohort incelenerek bir popülasyon düzeyine ölçeklendirilebilir.
Gerçekte, böyle bir deney gerçekleştirilemez.
Bu nedenle, araştırmacılar, gözlemlenebilir örnekler ve popülasyonlar içinde karşılaştırılabilir bir grup seçerek bu tasarıma yaklaşabilirler.
Genellikle potansiyel sonuçlar veya karşı olgusal teori olarak adlandırılan böyle bir teorik çalışma tasarımı, pratik sınırlamalarına rağmen nedensel ilişkileri anlamak için temel bir yaklaşım sunar.
Related Videos
Biostatistics
367 Görüntüleme
Biostatistics
668 Görüntüleme
Biostatistics
394 Görüntüleme
Biostatistics
220 Görüntüleme
Biostatistics
101 Görüntüleme
Biostatistics
193 Görüntüleme
Biostatistics
98 Görüntüleme
Biostatistics
128 Görüntüleme
Biostatistics
113 Görüntüleme
Biostatistics
347 Görüntüleme
Biostatistics
151 Görüntüleme
Biostatistics
86 Görüntüleme
Biostatistics
235 Görüntüleme
Biostatistics
242 Görüntüleme
Biostatistics
175 Görüntüleme
Biostatistics
324 Görüntüleme
Biostatistics
114 Görüntüleme
Biostatistics
77 Görüntüleme
Biostatistics
145 Görüntüleme