Back to chapter

17.1:

Monogastrik Sindirim Nedir?

JoVE Core
Biology
A subscription to JoVE is required to view this content.  Sign in or start your free trial.
JoVE Core Biology
What is Monogastric Digestion?

Languages

Share

– [Anlatıcı] İnsan vücudunda, monogastrik bir sindirim sistemi bulunur. Yani, sindirim yapmak için tek bir mideye sahiptir. Sindirim, beynin, vücuda yiyecek almak için hazırlanmasını söyleyen sinyaller gönderdiği sefalik evre ile başlar. Yeme, yani yiyecek alımı oral kavitede, yani ağızda başlar. Dişler, büyük yiyecek parçalarını mekanik olarak parçalamaya başlarken, amilaz ve lipaz gibi farklı enzimlerle dolu tükürük bezlerinden gelen tükürük, kimyasal sindirim sürecini başlatır. Ardından, dil bolusu, lokmayı yemek borusuna açılan yutağın içine doğru iter. Peristalsis, yani düz kas kasılmaları yoluyla, yiyecek, yemek borusunun uzun tüpü boyunca, önemli enzimlerle beraber mide suyunu da içeren asidik bir ortam olan mide içine doğru, tek yönlü olarak hareket eder. Midenin üstündeki kardiyak sfinkter, asidik mide içeriğinin yemek borusuna zarar vermesini önler. Mide, düz kasların kasılması ve gevşemesi nedeniyle çalkalanırken, yiyecekler, kimüs olarak bilinen, kısmen sindirilmiş yiyecekler ve mide sularının bir karışımına dönüşür. Daha sonra küçük miktarlardaki kimüs, pilorik sfinkter tarafından ince bağırsağa doğru salınır. Besinler artık villus adı verilen çok katmanlı epitel hücre astarından geçerek kan dolaşımına alınabilir. Geride kalan sindirilmemiş kısımlar, daha sonra, su emiliminin gerçekleştiği kalın bağırsağa gider. Burada, geri kalan atık malzeme dışkıyla atılana kadar rektumda depolanır.

17.1:

Monogastrik Sindirim Nedir?

insan vücudu monogastrik bir sindirim sistemi içerir. Bir monogastrik sindirim sisteminde, mide sadece yiyeceklerin sindirildiği bir boşluk içerir. Diğer bazı hayvan türleri de domuzlar, atlar, köpekler ve kuşlar da dahil olmak üzere monogastrik sindirim sistemlerine sahiptir. Bununla birlikte, bu bölüm insan sindirim sistemine odaklanmaktadır.

Tükürük ve Teşhis

Tükürük, tükürük bezleri tarafından ağza salgılanan sulu bir maddedir. İnsan tükürüğü, elektrolitler, mukus, beyaz kan hücreleri, epitel hücreleri, enzimler ve antimikrobiyal ajanlar içeren %99,5 su içeren bir karışımdır. Tükürükte bulunan enzimler, sindirim sürecinin başlangıcında çok önemlidir. Ayrıca, dişlerin etrafında sıkışan gıda parçacıklarını parçalamada ve onları çürümeye karşı korumada rol oynarlar.

Tükürük, araştırma ilgisini çeken hastalardan kolayca, ucuz ve invaziv olmayan bir şekilde elde edilir. Devam eden araştırmalar, moleküler tanıda tükürük kullanmanın yeni yollarını ortaya koymuştur. Tükürükte bulunan DNA, RNA ve proteinler, oral, pankreas ve mide kanseri de dahil olmak üzere çeşitli kanserlerin erken teşhisinde yararlı tanısal bilgi kaynakları olarak hizmet eder.

Mide Asidi

Mide asidinin birincil bileşeni hidroklorik asittir. Mideyi kaplayan parietal hücreler tarafından salınan hidrojen ve klorür iyonları, mide boşluğunda hidroklorik asit oluşturmak için reaksiyona girer. Parietal hücreler, gerektiğinde asit üretimini artıran ve azaltan geri besleme sistemlerine bağlıdır. Asidik ortamın mideyi kaplayan hücrelere zarar vermesini önlemek için, midedeki diğer hücreler mide yüzeyini kaplayan ve asidi nötralize eden bikarbonat içeren mukus üretir.

Bağırsak Mikrobiyomu ve Fekal Mikrobiyota Nakli

Bağışıklık sistemi baskılanmış hastaların Clostridium difficile enfeksiyonu (CDI) geliştirme riski yüksektir. CDI, endişe verici bir şekilde, son on yılda Kuzey Amerika'da salgın oranlarını yükseltti. Bu salgına karşı koymak için insan bağırsak mikrobiyomunun rolünü anlamaya olan ilgi artmaktadır. Potansiyel bir tedavi fekal mikrobiyota nakli (FMT) veya dışkı transplantasyonudur. FMT, sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu olan bir bireyden gelen dışkı bakterilerinin mikrobiyal çeşitliliğini arttırmak için bir alıcıya aktarıldığı süreçtir. Bazı çalışmalar FMT'nin CDI hastaları için etkili bir tedavi olduğunu göstermiştir. FMT ayrıca enflamatuar bağırsak hastalığı gibi diğer gastrointestinal hastalıkların tedavisinde deneysel olarak kullanılmıştır.

Suggested Reading

Gianotti, Robert J., and Alan C. Moss. “Fecal Microbiota Transplantation: From Clostridium Difficile to Inflammatory Bowel Disease.” Gastroenterology & Hepatology 13, no. 4 (April 2017): 209–13. [Source]

Kaczor-Urbanowicz, Karolina Elżbieta, Carmen Martin Carreras-Presas, Katri Aro, Michael Tu, Franklin Garcia-Godoy, and David TW Wong. “Saliva Diagnostics – Current Views and Directions.” Experimental Biology and Medicine 242, no. 5 (March 2017): 459–72. [Source]