Back to chapter

3.9:

Amiloid Fibriller

JoVE Core
Molecular Biology
A subscription to JoVE is required to view this content.  Sign in or start your free trial.
JoVE Core Molecular Biology
Amyloid Fibrils

Languages

Share

Proteinler, içeride hidrofobik amino asitleri, dışarıda ise yüklü ve polar amino asitleri ile, enerji açısından avantajlı yapılara katlanırlar. Bazı proteinler kendi başlarına kolayca katlanabilir, ancak birçoğu şaperon adı verilen proteinler tarafından doğru şekilde katlanmaya yönlendirilir. Bazen proteinler, katlanarak yanlış şekiller oluşturur;bu yanlış katlanmış proteinler, proteazom tarafından parçalanır.Yetersiz hücresel gözetim proteinlerin anormal şekillerde kalmasına neden olabilir. Mutasyonlar, orijinal protein şekli daha az avantajlı hale gelirse, proteinin yanlış katlanmasına neden olabilir. Sitoplazmadaki fiziksel veya kimyasal değişiklikler gibi dış faktörler, doğru şekilde katlanmış proteinleri, yeni çevreye uygun yeni yapılara dönüşmeye zorlar.Mekanizma ne olursa olsun, yanlış katlama bir proteinin kısa hidrofobik segmentlerini açığa çıkarabilir ve suda çözünmez hale gelmesine neden olabilir. Normalde alfa sarmallarına katlanan bu hidrofobik segmentlerden bazıları, birleşerek beta yaprakları oluşturabilir. Yüzlerce beta yaprak ve aynı şekilde yanlış katlanmış protein, hidrojen bağları oluşturur ve kümelenerek uzun filamentler oluşturur.Birbirine yakın paketlenmiş iki beta yaprak kümesi birleşerek bir çapraz beta filamenti oluşturur. Bu yapıda, beta yaprakları, merkezi eksene dik uzanır. Bu filamentler birleşip amiloid fibriller oluşturabilir.Amiloid fibril birikmesi, Alzheimer ve Parkinson hastalıkları gibi bazı nörodejeneratif durumlarda gözlenmiştir. İnsanlarda Creutzfeldt-Jacob hastalığı ve yaygın olarak Deli Dana Hastalığı olarak bilinen Sığır Spongiform Ensefalopati gibi prion hastalıklarında da amiloid fibrillerin oluşumu görülmektedir. Prion proteinlerinden biri olan PRP, bir sinir hücre zarı proteinidir.Yanlış katlanmış PRP’ler normal PRP’leri anormal şekillere dönüştürebilir. En sonunda tüm PRP’ler bu anormal yapıya dönüşür. Yanlış katlanmış PRP’ler beta yaprakları içerir ve bu nedenle kümelenerek amiloid fibriller oluşturma eğilimindedir.Amiloid oluşumunun bu bulaşabilen formu, ölümcül nörodejenerasyon ile ilişkilendirilmiştir. Bununla birlikte, tüm amiloid lifleri zararlı değildir. Bazı bakteriler, yüzeylerinde koruyucu biyofilmler oluşturmak için amiloid fibrilleri kullanırlar.Ayrıca, ökaryotlar, hücrenin salgılaması gerekene kadar salgı proteinlerini paketlemek ve depolamak için, geri dönüşümlü amiloid fibriller oluşturur. Bu geri dönüşümlü amiloidleri anlamak, geri dönüşümü olmayan amiloid kümeleşmeleri için tedaviler geliştirmemize yardımcı olabilir.

3.9:

Amiloid Fibriller

Amiloid fibriller, yanlış katlanmış protein kümelenmeleridir. Çoğu durumda, yanlış katlanmış proteinler ya şaperon proteinleri tarafından yeniden katlanır ya da proteazom tarafından parçalanır. Bununla birlikte, bir mutasyon veya hastalık durumunda, bu proteinler büyük kümeler oluşturmak için birikebilir ve genellikle fibriller olarak adlandırılan uzun lifler oluşturmak üzere daha fazla toplanabilir.

Karaciğer ve dalakta amiloid birikintileri 1639 yılında gözlenmiştir. 1854'te Rudolph Virchow, normalde selüloz tespitinde kullanılan iyodin boyaması ile bu birikimin bir çeşit karbonhidrat olduğu sonucuna vardı. Bu birikimi nişasta anlamına gelen Yunanca amylon ve Latince amylum kelimelerinden türettiği amiloid olarak adlandırdı. Friedrich ve Kekule sadece birkaç yıl sonra, 1859'da birikimlerin çoğunlukla protein olduğunu keşfetmelerine rağmen, yanlış isimlendirme kullanılmaya devam etti. Başlangıçta fibrillerin sadece hücrelerin dışında oluştuğu düşünülüyordu, ancak daha yakın zamanlarda, amiloidin hücre içi fonksiyonları bozduğu gösterilmiştir.

Amiloid bozuklukları farklı protein agregatları ile ilişkilidir. Amino asit sekanslarındaki ve hastalığa neden olan proteinlerin yapılarındaki farklılıklara rağmen, amiloid liflerinin karakteristik bir özelliği istiflenmiş β-tabakalardır. Bu çözünmeyen fibrillerin çözünür proteinlerden oluşumu, kısmen katlanmamış bir ara maddenin üretilmesiyle gerçekleşir. Bu ara madde termodinamik olarak elverişsizdir ve hızlı bir şekilde stabil bir polimere ilerler.

Fibriller ve plaklar gibi diğer agregatlar Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıkların karakteristik özellikleridir. Bununla birlikte, nörodejenerasyonun kesin mekanizması ve fibrillerin semptomların sebebi olup olmadığı hala tartışılmaktadır. Amiloid fibrillerle ilişkili diğer hastalıklar, hayvanları ve insanları etkilediği bilinen bir grup ölümcül nörodejeneratif bozukluk olan prion hastalıklarıdır. Bunlar ayrıca bulaşıcı süngerimsi ensefalopatiler (BSE'ler) olarak da bilinirler. Bu bozukluklar kalıtsal bir mutasyon yoluyla kendiliğinden ortaya çıkabilir ve enfeksiyon yoluyla başkalarına bulaşabilir. Prion hastalığının tipik bir örneği, sığırlarda nörodejeneratif bir hastalık olan deli dana hastalığı olarak da bilinen sığır süngerimsi ensefalopatisidir. Bu hastalık, enfekte eti tüketen insanlara bulaşabilir ve Creutzfeldt-Jakob hastalığı olarak adlandırılır.

Suggested Reading

  1. Reynaud, E. Protein Misfolding and Degenerative Diseases. Nature Education (2010), 3(9):28
  2. Chiti F, Dobson CM. Protein Misfolding, Amyloid Formation, and Human Disease: A Summary of Progress Over the Last Decade. Annu Rev Biochem. (2017);86 27-68.
  3. Cobb, N. J., & Surewicz, W. K. (2009). Prion diseases and their biochemical mechanisms. Biochemistry, 48(12), 2574–2585. https://doi.org/10.1021/bi900108v
  4. Rambaran, R. N., & Serpell, L. C. (2008). Amyloid fibrils: abnormal protein assembly. Prion, 2(3), 112–117. https://doi.org/10.4161/pri.2.3.7488