Back to chapter

8.10:

Diyet Bağlantıları

JoVE Core
Biology
A subscription to JoVE is required to view this content.  Sign in or start your free trial.
JoVE Core Biology
Dietary Connections

Languages

Share

– [Anlatıcı] Glikoz yanında organizmalar besinleri karbonhidratlar, proteinler ve lipidler şeklinde de sindirirler ve bunlar da glikoliz sürecinde rol oynarlar. Çok sayıda basit şeker zincirlerinden oluşan karbonhidratlar öncelikle daha küçük birimlere parçalanır ve glikoliz sürecine girerek pirüvata dönüştürülürler. Örneğin meyve ve sebzelerin çoğunda bulunan bir şeker olan sukroz daha basit iki şeker olan fruktoz ve glikoza parçalanır ve daha sonra glikoliz süreçte katabolize edilir. Proteinler, pheA enzimleri, amino asitlerine parçalanır ve bazı amino asitler yeni prteinler oluşturmak üzere bir araya gelirken, dğerleri, ancak amin grup ortadan kalkıp amonyaka dönüştükten sonra farklı noktalardan glikoliz sürecine girerler. Son olarak, kolestrol ve trigliserit formundaki lipidler beta oksidasyon denen bir süreçte katabolize olurlar. Yağ asidi zincirleri asetil gruplarına dönüştürülürken bunlar da koenzim A ile tutulup sitrik asit döngüsüyle sürece dahil olurlar.

8.10:

Diyet Bağlantıları

Genel Bakış

Metabolik yollar birbirine bağlıdır. Glikozu ATP’ye dönüştüren hücresel solunum süreçleri-glikoliz, piruvat oksidasyonu ve sitrik asit döngüsü gibi—diğer organik bileşikleri parçalayanlara bağlanır. Sonuç olarak, elmalardan peynire, guacamole'ye kadar çeşitli yiyecekler ATP olarak sonuçlanır. Karbonhidratlara ek olarak, yiyecekler ayrıca kolesterol ve yağlar gibi proteinler ve lipitler içerir. Bu organik bileşiklerin tümü enerji kaynağı olarak kullanılır (Yani ATP üretmek için).

Karbonhidrat Sindirimi

İnsan vücudu, karbonhidratları basit şekerlere bölen çeşitli enzimlere sahiptir. Glikoz doğrudan glikolize girebilirken, fruktoz ve galaktoz gibi bazı basit şekerler ilk önce glikolitik yolun ara maddeleri olan şekerlere dönüştürülür.

Protein Sindirimi

Proteinler, enzimler tarafından, genellikle yeni proteinler oluşturmak için geri dönüştürülen kurucu amino asitlerine ayrılır. Bununla birlikte, vücut açlıktan ölüyorsa veya fazla amino asit varsa, bazı amino asitler amino gruplarını kaybedebilir ve daha sonra hücresel solunuma girebilir. Kayıp amino grupları amonyağa dönüştürülür ve atık ürünlere dahil edilir. Farklı amino asitler, glikoliz, piruvat oksidasyonu ve sitrik asit döngüsü dahil olmak üzere farklı aşamalarda hücresel solunuma girer. Amino asitler, hücresel solunum süreçlerinde Ara ürünlerden de üretilebilir.

Yağ Sindirimi

Kolesterol ve trigliseritler (yani yağlar) gibi lipitler de hücresel solunum yollarında üretilebilir ve parçalanabilir. Trigliseritler, örneğin, gliserol ve üç yağ asitinden oluşur. Fosforile gliserol glikolize girebilir. Yağ asitleri, beta-oksidasyon adı verilen bir dizi reaksiyonla asetil CoA’ya dönüştürüldükten sonra sitrik asit döngüsüne girer.

Bu nedenle, ATP Formundaki biyokimyasal enerji karbonhidratlardan, proteinlerden veya lipitlerden elde edilebilir.