Back to chapter

23.2:

Filtreleme

JoVE Core
Biology
A subscription to JoVE is required to view this content.  Sign in or start your free trial.
JoVE Core Biology
Filtration and Urine Formation

Languages

Share

– [Eğitimci] Böbrekler, kanı büyük bir kısmı ana işlevsel birim olan nefronda gerçekleştirilen çok adımlı bir işlemle günde birkaç kez filtreler. Renal korpüskülde başlayan süreçte glomerulustaki kılcal damarlardan filtrelenen su ve çözünmüş maddeler, Bowman kapsülüne süzülür. Kan damarlarındaki basınç, süzüntünün kapsüle geçmesini sağlar. Proksimal kıvrımlı tübülde yani PCT’de, bazı süzüntüler, kılcal damarlara yeniden emilir. Buradaki belirleyici etken, glukoz, bikarbonat ve amino asit gibi kan kimyası değerleridir. Süzüntü, Henle kulpundan aşağı indikçe, aquaporin kanalları üzerinden kana biraz daha su emilir. Bu da kan hacmini ve basıncını artırır. Süzüntünün yükselen yolculuğunda ise sodyum ve klorür iyonları da emilir. Süzüntü, distal kıvrımlı tübüle yani DCT’ye ulaştığında kreatinin ve üre gibi başka atıklar da kandan salgılanır. Kan pH değerinin ve elektrolit içeriğinin düzenlenmesi için potasyum, amonyum ve hidrojen iyonları taşınır. Toplayıcı tübülde nihai süzüntü ve su ayarları gerçekleştirildikten sonra, artık idrar haline gelmiş olan süzüntü, birikmek üzere renal pelvise taşınır. Böbreklerden ayrıldıktan sonraysa idrar, idrar torbasına geçer ve vücuttan uzaklaştırılır.

23.2:

Filtreleme

Böbreklerin işlevi filtrelemek, geri emmek, salgılamak ve boşaltmaktır. Böbrekler her gün yaklaşık 180 litre kanı filtreler, başlangıçta suyu ve çözünen maddeleri uzaklaştırır, ancak nihayetinde neredeyse tüm filtreleri osmoregülatör hormonların yardımıyla dolaşıma geri döndürür. Bu işlem, atıkları ve toksinleri ortadan kaldırır, ancak su ve elektrolit seviyelerini korumak için de çok önemlidir. Bu işlevlerin çoğu, böbreklerde bulunan küçük ama çok sayıda nefronlar tarafından gerçekleştirilir.

Kan, nefronun renal gövdesine, kılcal damarlardan oluşan bir glomerulus yoluyla girer. Kılcal damarlar, suyu ve kandaki çoğu çözünen maddeyi emen Bowman kapsülü adı verilen yapı ile çevrilidir. Kılcal damarlardan gelen kan basıncı bunları kapsüllere iter. Hipertansiyonda görüldüğü gibi kan basıncı çok yüksekse, kılcal damarlar zayıflayıp sertleşerek böbreğin kanı filtreleme yeteneğini azaltabilir.

Korpuscles süzüntüsü, proksimal kıvrımlı tübüllere ve Henle kulbunun inen kısımlarına boşalır. Burada çözünen maddelerin—tuz, glikoz, amino asit ve bikarbonat—yaklaşık % 70'i çevreleyen kılcal damarlara geri emilir. Osmoregülasyonda yer alan dolaşımdaki kan hormonları, kan basıncını artırmak veya düşürmek ve elektrolitleri düzenlemek için gerekirse sodyum, kalsiyum veya daha fazla suyun yeniden emilmesini sağlar.

Damarlardan gelen salgılar, kalan atık ürünleri kandan uzaklaştırarak distal kıvrımlı nefron tübüllerine aktarır. Kreatinin ve üre gibi azotlu atıkların yanı sıra potasyum ve amonyum iyonları da salgılanır. Kan pH'sini ayarlamak için, hidrojen ve bikarbonat iyonları da distal tübüllere çıkarılabilir. Buradan kalan süzüntü veya idrar renal pelvis tarafından toplanır ve üreter yoluyla böbreklerden atılır.

Ayılar ve yer sincapları gibi kış uykusundaki hayvanlarda, yiyecek veya su içilmediği dönemde suyu korumak için idrar üretimi azaltılır veya tamamen durdurulur. Hipotermik durumlarında, böbrek damarları kanın glomerüle akışını daraltır ve engeller. Bu, hayvan kış uykusundan çıkana kadar böbrek fonksiyonunu durdurur.

Suggested Reading

Zhuo, Jia L., and Xiao C. Li. “Proximal Nephron.” Comprehensive Physiology 3, no. 3 (July 1, 2013): 1079–1123. [Source]

Jani, Alkesh, Sandra L. Martin, Swati Jain, Daniel Keys, and Charles L. Edelstein. “Renal Adaptation during Hibernation.” American Journal of Physiology-Renal Physiology 305, no. 11 (September 18, 2013): F1521–32. [Source]

Jamison, Rex L. “Resolving an 80-Yr-Old Controversy: The Beginning of the Modern Era of Renal Physiology.” Advances in Physiology Education 38, no. 4 (December 1, 2014): 286–95. [Source]