Back to chapter

19.6:

Nondisjunction

JoVE Core
Molecular Biology
A subscription to JoVE is required to view this content.  Sign in or start your free trial.
JoVE Core Molecular Biology
Nondisjunction

Languages

Share

– [Anlatan] Mayoz bölünme insanlarda kontrollü gerçekleşir. Fakat bölünmede, eksik ya da fazla kromozom taşıyan anöploid hücre oluşumuna yol açan sorunlar yaşanabilir. Bu sorunların çoğu 1. Mayoz Bölünme esnasında görülür. Detayları tam olarak bilinmemekle birlikte bu durum benzer kromozomların bağlanışında mutasyona sebep olabilmektedir. Örneğin, sinaptonemal kompleksi bozan mutasyonlar. İğ ipliğinde görülen bozulmalar etken faktörler arasında yer alır. İlk ana faz esnasında benzer kromozomlar ya normal olarak ayrılır ya da bağları kopar. Ve zıt kutuplara doğru sürüklenirler. Fakat ender de olsa kromozom çiftleri ayrılmaz ve aynı uca doğru ilerler. Bu tür bölünme sorunları yaşandığında mayoz bölünmeden sonra ek kromozom taşıyan iki hücre ve bu yapıdan yoksun iki hücre ortaya çıkar. 2. Mayoz Bölünmede buna benzer olarak eş renkli topaklar ikinci ana fazda bağlı kalabilir. Bunun sebebi iğ ipliği sorunları ya da bağlanma sorunları olabilir. Kalıtım özelliğinin renkli topakları birleştirmesi gibi. Bölünme sonlanırken 2. Mayoz Bölünme’deki hatalar iki normal yarı kromozomlu hücre üretebilir. Fakat bir ek kromozomlu hücre bir de eksik kromozomlu hücre de ortaya çıkar. Bahsedilen bu anormallikler–

19.6:

Nondisjunction

Mayoz bölünme sırasında, kromozomlar bazen uygunsuz bir şekilde ayrılır. Bu, mayoz I sırasında homolog kromozom ayrılma başarısızlığı veya mayoz II sırasında başarısız kardeş kromatid ayrılması nedeniyle oluşur. Bazı türlerde, özellikle bitkilerde, bölünmeme, poliploidi adı verilen tam bir kromozom setine sahip bir organizmaya neden olabilir. İnsanlarda, erkek veya dişi gametogenez sırasında bölünmeme meydana gelebilir ve ortaya çıkan gametler biri çok fazla veya biri çok az kromozoma sahip olur.

Anormal bir gamet normal bir gamet ile birleştiğinde, ortaya çıkan zigot anormal sayıda kromozoma sahiptir ve anöploid olarak adlandırılır. Çok az kromozomu olan bir bireyde monozomi (45; 2n-1) bulunurken, trizomi, toplam 47 (2n + 1) olmak üzere çok fazla kromozomun varlığıdır. Down Sendromu, bireylerin üç kromozom 21 kopyasına sahip olduğu, iyi çalışılmış bir trizomidir. Anöploid zigotlar, gebelik sırasında spontan düşüklerin yaklaşık %70'ini oluşturur.

Bölünmeme, cinsiyet kromozomlarında otozomlardan daha yaygındır. Bireyler, bir veya daha fazla ek cinsiyet kromozomu (örneğin, XXY, XXX, XYY) veya yalnızca tek bir cinsiyet kromozomunun (X0 ile gösterilir) varlığı dahil olmak üzere çeşitli cinsiyet kromozom kombinasyonlarına sahip olabilir. Bu bireyler, bazen büyük fizyolojik ve üreme ile ilgili sonuçlara yol açsa da normal yaşam sürelerine sahip olma eğilimindedir. bölünmeme, homolog kromozomlar yeniden birleşemediğinde daha yaygın görünmektedir. İlginç bir şekilde, X ve Y kromozomları normalde otozomlara kıyasla daha az rekombinasyona uğrar, bu belki de cinsiyet kromozomlarında bölünmeme sıklığını açıklar. Homolog kromozomları bağlayan sinaptonemal kompleks proteinlerdeki mutasyonlar, çapraz geçişi azaltır, ancak görünüşe göre ayrılmayı arttırır. Bu, doğru kromozom rekombinasyonunun normal mayoz bölünmesinde önemli bir adım olduğunu gösteriyor.

Bölünmeme, oogenez sırasında spermatogenezden daha sık görülür. Erken zigotta mitotik kromatid ayrılmasının bir başarısızlığı olan postzigotik bölünmeme, mayotik bölünmeme ile benzer sonuçlara neden olur ve Down Sendromu vakalarının yaklaşık %2'sini oluşturur. Mitotik bölünmeme aynı zamanda birçok insan kanserinin ayırt edici özelliğidir.

Suggested Reading

Jones, Keith T., and Simon I. R. Lane. “Molecular Causes of Aneuploidy in Mammalian Eggs.” Development 140, no. 18 (September 15, 2013): 3719–30. [Source]

Hawley, R. Scott. “Human Meiosis: Model Organisms Address the Maternal Age Effect.” Current Biology 13, no. 8 (April 15, 2003): R305–7. [Source]

Wenzel, Elizabeth S., and Amareshwar T. K. Singh. “Cell-Cycle Checkpoints and Aneuploidy on the Path to Cancer.” In Vivo 32, no. 1 (January 1, 2018): 1–5. [Source]