Back to chapter

2.2:

Atomik Yapı

JoVE Core
Biology
A subscription to JoVE is required to view this content.  Sign in or start your free trial.
JoVE Core Biology
Atomic Structure

Languages

Share

– [Anlatıcı] Elementler, kimyasal tepkimeyle bölünüp başka maddelere dönüşemeyen benzersiz fiziksel ve kimyasal özellikleri olan maddelere verilen addır. Potasyum gibi her bir element, diğer elementlerin atomlarından farklılık gösteren benzersiz bir atom türü içerir. Bu farklılıklar, her bir atomu oluşturan atomaltı parçacıklarda bulunur. Bu parçacık türlerinden ikisi merkezdeki çekirdekte kümelenmiş hâldedir. Protonlar artı yüklüyken nötronlar yüksüz, yani nötrdür. Her ikisinin de kütleye etki etmesine ve başlı başına bir atom kütlesi taşımasına rağmen belli bir elementi belirleyen şey atom numarası olarak ifade edilen proton sayısıdır. Üçüncü atomaltı parçacık türü olan elektronlar eksi yüklüdür ve çekirdek etrafında bir bulut hâlinde hızlıca hareket eder. Bu bulut genellikle boş bir alandan oluşur ve atom hacminin büyük bir kısmını oluşturur. Elektronlar çekirdeğin yakınında kalır çünkü protonların artı yükünün çekimindedirler. Bir atom, genellikle eşit sayıda proton ve elektron içerir. Bu da artı ve eksi yükleri sıfırlar ve net yüke yol açmaz. Fakat elektron dizilimine bağlı olarak tek atomlar olarak kararsız olabilirler. Bu durumda elektron kaybederek katyon adı verilen artı yüklü iyonlara veya elektron kazanıp daha eksi iyonlara dönüşebilirler.

2.2:

Atomik Yapı

Genel bakış

Tüm madde elementlerin en küçük birimleri olan atomlardan oluşur. Her atom üç atomaltı parçacıktan oluşur: proton, nötron ve elektron. Bu üç parçacık birlikte bir atomun kütlesini ve yükünü oluştururlar.

Atom Teorisinin Tarihi

Dünya üzerindeki her şeyin küçük parçacıklardan oluştuğunu öneren ilk kişi M.Ö. 450 yılında Yunan filozof Democritus’tu. O, modern “atom“ teriminin türetildiği Yunanca “bölünmez” anlamına gelen atomos terimini kullandı. Ancak o dönemde fikri ciddiye alınmadı ve bu, atom kavramının yeniden canlanmadan yüzyıllar önceydi. 19. yüzyılda, John Dalton bugün hala büyük ölçüde doğru olan atom teorisini önerdi. Atomların etrafımızdaki dünyayı nasıl oluşturduklarını açıklamak için beş postüla öne sürdü: (1) tüm madde, sonsuz küçük parçacıklardan veya atomlardan oluşur; (2) belirli bir elementin tüm atomları birbiriyle aynıdır ve (3) diğer tüm elementlerin atomlarından farklıdır; (4) iki veya daha fazla element bir bileşik oluşturmak için sabit bir oranda birleştirebilir; ve (5) atomlar kimyasal bir reaksiyonda oluşturulamaz veya yok edilemez, ancak yeni maddeler oluşturacak şekilde yeniden düzenlenebilirler.

Atom’u Oluşturan Atom altı Parçacıkları Keşfetmek

Dalton maddeyi oluşturan parçacıklar konusunda kısmen haklıydı. Atomlar sıradan kimyasal veya fiziksel süreçlerle daha fazla bölünemese de üç küçük atom altı parçacıktan oluşurlar. Atom altı yapıyla ilgili ilk ipucu, J. J. Thomson’un elektronu keşfettiği 19. yüzyılda geldi. Bilim adamları bir atomun toplam yükünün nötr olduğunu biliyorlardı, ancak Thomson’ın atomun “erik pudingi modeli“, elektronların pozitif yük alanı boyunca çakılı bulunduğunu öne sürerek negatif yüklü bir parçacığın varlığıyla ilgili bu yeni bilgiyi bağdaştırmaya çalıştı. Sadece birkaç yıl sonra, Ernest Rutherford atomun kütlesinin çoğunun atomun pozitif yükünden sorumlu protonların olduğu çekirdekte yoğunlaştığını ve çekirdeğin dışındaki boşluğun çoğunu negatif yüklü elektronların oluşturduğunu gösteren bir deney yaptı. Bu, Thomson’ın erik pudingi modelini çürüttü ve bilim adamlarını bugün bildiğimiz atomun tanıdık modeline bir adım daha yaklaştırdı. Nötron daha sonra 1932 yılında James Chadwick tarafından keşfedilmiştir. Yapbozun bu son parçası, bilim adamlarının şimdi bir atomdaki tüm kütlenin proton ve nötronlarla ve yükünün tümünün proton ve elektronlarla ilişkilendirdikleri anlamına geliyordu.

Atomun Yapısı

Protonlar bir atomun çekirdeğinde bulunurlar, pozitif bir yüke ve her biri bir atomik kütle biriminde (AMU) kütleye sahiptirler. Proton sayısı periyodik tablodaki atom numarasına eşittir ve elementin kimliğini belirler. Nötronlar da çekirdekte bulunur. Yükleri yoktur, ama protonlarla aynı kütleye sahiptirler ve bu yüzden bir atomun atom kütlesine katkıda bulunurlar. Elektronlar bulutlar içinde çekirdek etrafındaki yörüngelerinde dönerler. Negatif bir yüke ve ihmal edilebilir bir kütleye sahiptirler, bu yüzden bir atomun toplam yüküne katkıda bulunurlar, ama kütlesine değil.