Back to chapter

12.18:

Kromozomal Kalıtım Teorisi

JoVE Core
Biology
A subscription to JoVE is required to view this content.  Sign in or start your free trial.
JoVE Core Biology
Chromosomal Theory of Inheritance

Languages

Share

– [Anlatan] 1800’lerin sonlarında, Mendel, bezelye bitkilerindeki kalıtım gözlemlerini yaptıktan sonra, mikroskopideki gelişmeler bilim insanlarının ilk defa ayrıntılı olarak hücre içi yapıları görebilmelerini sağlamıştır. Mitoz ve mayoz proses gözlemlendikten ve betimlendikten sonra, kromozomların Mendel’in kalıtımla aktarılabilen parçacıkları olduğu iddia edilmiştir. Kromozomla kalıtım teorisi kromozomların fiziksel davranışının Mendel’in ayrılma ve bağımsız çeşitlilik kanunlarını nasıl açıkladığını betimlemektedir. Seksüel olarak çoğalan organizmaların, somatik veya üretici olmayan hücrelerindeki her kromozomun iki kopyası vardır. Mayoz bölünme sırasında, aynı genleri taşıyan homolog kromozom çiftleri dağılır ve gametlere ayrılır, böylece her gamet her kromozomun bir kopyasını alır, tıpkı Mendel’in ayrılma kanununda betimlediği gibi. Farklı veya homolog olmayan kromozom çiftleri birbiriyle bağlı değildir ve bağımsız olarak gametlere ayrılırlar, Mendel’in bağımsız çeşitlilik kanununda betimlendiği gibi. Döllenme üzerine, gametler genetik materyallerini birleştirerek her kromozomun iki kopyasına ve böylece, her genin iki kopyasına sahip olan bir organizma oluştururlar, bunlardan biri anneden biri babadan kalıtımla aktarılır, tıpkı Mendel’in bezelye bitkilerinde gördüğü kalıtımla aktarma paternlerine dayanarak ön gördüğü gibi.

12.18:

Kromozomal Kalıtım Teorisi

1866'da Gregor Mendel, bezelye bitkisi yetiştirme deneylerinin sonuçlarını yayınlayarak fiziksel özelliklerin kalıtımındaki öngörülebilir modeller için kanıtlar sağladı. Bulgularının önemi hemen anlaşılmadı. Aslında o zamanlar genlerin varlığı bilinmiyordu. Mendel kalıtsal birimleri “ faktörler” olarak adlandırdı.

Mendel’in gözlemlerinin — onun segregasyon ve bağımsız çeşitlilik yasalarının temeli— altında yatan mekanizmalar anlaşılmaz kaldı. 1800'lerin sonlarında, mikroskopi ve boyama tekniklerindeki gelişmeler, bilim insanlarının mitoz ve mayozu ilk kez görselleştirmelerine olanak sağladı.

1900'lerin başında Theodor Boveri, Walter Sutton ve diğerleri bağımsız olarak kromozomların Mendel yasalarının —kromozomal kalıtım teorisi— altında yatabileceğini öne sürdüler. Sırasıyla deniz kestanelerini ve çekirgeleri araştıran Boveri ve Sutton, mayoz sırasında kromozomlar ile Mendel’in faktörleri arasında çarpıcı benzerliklere dikkat çektiler.

Mendel'in faktörleri gibi, kromozomlar da çiftler halinde gelir. Mendel segregasyon yasasını anımsatan bu çiftler, mayoz bölünme sırasında, her gamete (örneğin, sperm veya yumurta) her çiftten bir kromozom alacak şekilde ayrılır. Kromozom çiftleri, Mendel’in bağımsız çeşitlilik yasasına karşılık gelecek şekilde birbirinden bağımsız olarak ayrılır.

Kromozomal kalıtım teorisine ilişkin ilk somut kanıt, eleştirmenlerinden biri olan Thomas Hunt Morgan'dan geldi. Morgan, meyve sineklerinin göz rengini etkileyen bir mutasyonun erkek ve dişi sinekler tarafından farklı şekilde miras alındığını buldu ve bu özelliğin X kromozomu tarafından belirlendiğini gösterdi.

Artık Mendel'in faktörlerinin, belirli kromozomal konumlarda genler olarak adlandırılan DNA segmentleri olduğunu biliyoruz. Farklı kromozomlar üzerindeki bağımsız gen çeşitliliği, hangi genlerin aynı yavru hücrelere ayrıldığını belirleyen metafaz I sırasında bir hücrenin orta hattında kromozomların rastgele düzenlenmesinin bir sonucudur. Her bir homolog kromozom çifti, diğerlerinden bağımsız olarak göç eder. Segregasyon yasası, normal koşullar altında her bir gametin rastgele dağıtılmış her bir kromozomun yalnızca bir kopyasını almasını sağlayan anafaz I sırasında kromozomların hareketine karşılık gelir.

Suggested Reading

Miko, I. (2008) Thomas Hunt Morgan and sex linkage. Nature Education 1(1):143. [Source]

Gayon, Jean. 2016. “From Mendel to Epigenetics: History of Genetics.” Comptes Rendus Biologies 339 (7-8): 225–30. [Source]