Back to chapter

33.2:

Erken Dünyadaki Koşullar

JoVE Core
Biology
A subscription to JoVE is required to view this content.  Sign in or start your free trial.
JoVE Core Biology
Conditions on Early Earth

Languages

Share

– [Anlatan] Hücreler Dünya’da ilk defa nesıl ortaya çıktı? Deneysel gözlemlere dayanarak, bilim insanları erken Dünya’nın özel koşullarının hücrelerin birçok evrede oluşmasına yol açtığını düşünüyor. Dünya’da yaklaşık dört milyar yıl önce bir dizi volkan patlaması meydana geldi, ve su buharı dolu atmosfere amonyak, metan, hidrojen ve diğer gazların katılmasını sağladı. Dünya soğudukça su buharı yoğunlaşarak okyanuslara dönüştü. 1920’lerde bilim insanları UV ışınlarının veya ışığın bu okyanuslarda küçük organik moleküllerin oluşmasına neden olmuş olabileceğini iddia etti. 1952’de Stanley Miller ve Harold Urey bu düşünceyi laboratuarda test etti. Miller ve Urey deneyi Dünya’nın erken atmosferini ve okyanuslarını simüle etmiştir. Elektriğin varlığında proteinlerin yapı taşları olan amino asitlerin oluştuğunu gözlemlediler. O zamandan beri, bilim insanları bu yapı taşlarının, okyanuslardaki hidrotermal deliklerin yakınında, volkanik aktivitelerin yakınında veya Dünya’ya çarpan meteorlar sonucunda oluşmuş olabileceğini iddia etmişlerdir. Bugün bildiğimiz kompleks moleküller nasıl oluştu? Son çalışmalar, nükleotitlerin kendiliğinden birbirine bağlanarak nükleik asitler oluşturabileceğini göstermiştir. Bu, en erken biyomoleküllerin, daha küçük yapı taşlarından kendi kendine oluştuklarını göstermektedir. Lipit denen diğer bir makromolekül sınıfı, kendi kendini organize edebilir ve içerisini dış ortamdan ayıran kesecikler oluşturabilir. Keseciklerin içindeki sabit ortam, yaşamın evrimleşmesinde kritik bir evre olan, proto hücrelerin oluşmasını kolaylaştırmış olabilir. Belki bu proto hücrelerde genetik materyal olarak RNA vardı. RNA kendini kopyalamış ve müteakip nesillere aktarılmıştır. Erken Dünya’daki olağanüstü koşullar RNA içeren bu proto hücrelerin oluşmasını sağlamış, belki bunlardan da DNA içeren hücreler evrimleşmişlerdir.

33.2:

Erken Dünyadaki Koşullar

Yaklaşık 4 milyar yıl önce, okyanuslar yeryüzünde yoğunlaşmaya başlarken, volkanik patlamalar ilkel atmosfere nitrojen, karbondioksit, metan, amonyak ve hidrojen saldı. Ancak yaşam özelliklerine sahip organizmalar başlangıçta yeryüzünde mevcut değildi. Bilim adamları, bir iç ortamı geliştirebilecek, çoğaltabilecek ve sürdürebilecek organizmaların nasıl evrimleştiğini belirlemek için deneyleri kullandılar.

1920'lerde bilim adamları Oparin ve Haldane, dünyanın ilk zamanlarında basit biyolojik bileşiklerin oluşmuş olabileceği fikrini öne sürdüler. 30 yıldan fazla bir süre sonra, Chicago Üniversitesi'nden Stanley Miller ve Harold Urey, bu hipotezi, bir laboratuvar cihazında erken dünya atmosferinin ve okyanusların koşullarını simüle ederek test ettiler. Bir enerji kaynağı olarak elektriği kullanan Miller-Urey deneyi, amino asitler ve diğer organik moleküller üretti ve bu, erken dünyanın ortamının biyolojik moleküllerin oluşumuna elverişli olduğunu gösterdi. Daha yeni deneyler, karşılaştırılabilir sonuçlar verdi ve amino asitlerin okyanustaki volkanik aktivite alanları veya hidrotermal menfezlerin yakınında oluşmuş olabileceğini öne sürüyor.

Amino asitler ve küçük organik moleküller, daha karmaşık makromolekülleri oluşturmak için kendi kendilerine birleşmiş olabilirler. Örneğin, amino asitlerin veya nükleotitlerin sıcak kuma damlatılması, sırasıyla karşılık gelen polimerlerin, proteinlerin ve nükleik asitlerin oluşumuyla sonuçlanabilir. Lipid adı verilen bir makromolekül sınıfı, daha sonra ayrı bir iç ortam sağlayan veziküller oluşturmuş olabilir. İçeriyi dışarıdan ayırma yeteneği, yaşamın temel özelliklerinden biridir. Yaşamın bir başka özelliği de genetik malzemeye sahip olmasıdır; RNA muhtemelen ilk kalıtsal genetik bilgiydi. Protohücreler olarak adlandırılan özel veziküller muhtemelen kendini kopyalayabilen RNA içeriyordu. Bu basit protohücreler aynı zamanda büyüyebildi ve gelişerek yeryüzünde hücresel yaşamın oluşumuna zemin hazırlayabildi.

Suggested Reading

Joyce, Gerald F., and Jack W. Szostak. “Protocells and RNA Self-Replication.” Cold Spring Harbor Perspectives in Biology 10, no. 9 (September 1, 2018): a034801. [Source]

Ma, Wentao, and Yu Feng. “Protocells: At the Interface of Life and Non.” Life 5, no. 1 (March 2015): 447–58. [Source]